top of page

Arıza Forever…


Ben de her normal insan gibi, normal değilim… Arızalarım benim bile hayretle baktığım resimler çizebiliyor… Yemeği tabağımı çevire çevire dıştan içe doğru yerim, burger yerken önce patatesten başlarım ve bitene kadar burgera geçmem, dolunaydan çok etkilenirim, araba plakalarındaki rakamları toplarım falan…ama simetri takıntısı yok bende…onu bayağı önce hallettim… Amma velakin geçen gün,terzi olmadığım için, kendi söküğümü dikemezken yüksüğün boşluğundan faydalanıp parmağıma batmaya heveslenen iğneye dikiş kutusundaki çuvaldız, bir ağız gibi yukarı aşağı oynattığı iplik boşluğundan ancak bir vantrologun çok uzun yıllar çalışarak yakalayabileceği davudilikte bir ses çıkartarak müdahale ederek; -Daha sonra da beni müsait bir yere batırır mısınız? dediğinde artık bu konudaki düşüncelerimi yazmaya karar verdim… Kendime gıcık olduğum şeyleri tabi ki de yazmayacağım…seni tanımıyorum ey okuyucu…havaya girme… – Her şeye ”keyifli” diyen insanlar yüzünden bu laftan nefret ettiğini dünyaya duyur… – ”Yane ben insanlara fızla samımı davranıyoruam, o yızden beni yanlış anılyolıar” diyen arkadaşlara bir kutu çikolata tut…çünkü söyleyeceklerinden önce ”tatlı yiyelim tatlı konuşalım” demek icab edecek…ama tatlı konuşmayacaksın… – ”En kötü huyum, fazla düşünceli olmam” falan gibi esasında melaike haresiyle dolaştığını sanan ama delhizlerinde hepimiz kadar pislik taşıyan insanların üzerine su tut… – Sevmedikleri şeylere not veren ve küçümseyen insanlara karşı anlayışlı ol…Kendi haklarında çözemedikleriyle başetme yolları belki de budur… – Hayatlarında çok az şey yapmalarına rağmen sanki beyin loblarını hergün birbirine vurdurdukları nörolojik kardiyolar yapıyorlarmış da dinlenmeye çok ihtiyaçları varmış gibi takılan ve yaptıkları her tatile ”kafa dinleme” diyen arkadaşlarınla dalaş… – Anlayışın kredi kartından bir farkı olmadığını, birileri harcadıkça kalan limitin bir gün kart iptaline sebep olacağını anla…anlat…elleri tuzluk yapma… -İşaret Zamiri…Hayatta bir insan için en zor durumlardan biri, işaret zamiri olmaktır belki de. Böyle yazmama rağmen ben de bazen aynı hataya düşüp, insanları zamirleştiriyorum. ”Bununla geçen gün oturuyoruz” dediğin bir an, zor durumda kaldığın andır. Bunu yen…Zamirleştirirsen, zamirleşirsin…Bitaraf olursan, bertaraf…olmazsın abi…olmazsın… -Taksici ekolayzırı gibi yaşayan insanların 80 altlarını ve 12K üstlerini kısmalarına yardımcı ol… -Alkış üzerine düşünceler…Dünyanın en basit ritmi 4/4 e alkış tutamayıp, dünyanın bırak dans etmeyi, sayamadığı 9/8 e göbek atan memleket ahalisini, uzuncana bir kızılcık sopası ile eğit…ama 9/8 e dokunma…9/8 candır…canandır… -Çaldıklarını, yaptıklarını çok büyüten müzisyenlerin aslında yazdıklarının ve çaldıklarının sahibi olmadıklarını, bir paratoner gibi bu fikri çekebildikleri için şükretmeleri gerektiğini, atılan havanın kendilerine fırtına olarak döneceği temasıyla çal…Ego tavan olunca, müzik talan olur… – Kendi hakkında gereksizce yazdıkların için bazı insanların seni tanıdıklarını sanıp sanki yıllardır arkadaşmışsınızcasına seninle gereksiz bir samimiyet içinde konuşacağını ama onları hakettikleri gibi ziyadesiyle bozduktan sonra üzüleceğini unutma…

şimdi bunları unut…rahatla… elimdeki ipin ucunda sallanan topa bak…. baaaakkkkkk.. baaaaaa….. bbbbbbb…….. …….. ……..

Ben de her normal insan gibi, normal değilim… Arızalarım benim bile hayretle baktığım resimler çizebiliyor… Yemeği tabağımı çevire çevire dıştan içe doğru yerim, burger yerken önce patatesten başlarım ve bitene kadar burgera geçmem, dolunaydan çok etkilenirim, araba plakalarındaki rakamları toplarım falan…ama simetri takıntısı yok bende…onu bayağı önce hallettim… Amma velakin geçen gün,terzi olmadığım için, kendi söküğümü dikemezken yüksüğün boşluğundan faydalanıp parmağıma batmaya heveslenen iğneye dikiş kutusundaki çuvaldız, bir ağız gibi yukarı aşağı oynattığı iplik boşluğundan ancak bir vantrologun çok uzun yıllar çalışarak yakalayabileceği davudilikte bir ses çıkartarak müdahale ederek; -Daha sonra da beni müsait bir yere batırır mısınız? dediğinde artık bu konudaki düşüncelerimi yazmaya karar verdim… Kendime gıcık olduğum şeyleri tabi ki de yazmayacağım…seni tanımıyorum ey okuyucu…havaya girme… – Her şeye ”keyifli” diyen insanlar yüzünden bu laftan nefret ettiğini dünyaya duyur… – ”Yane ben insanlara fızla samımı davranıyoruam, o yızden beni yanlış anılyolıar” diyen arkadaşlara bir kutu çikolata tut…çünkü söyleyeceklerinden önce ”tatlı yiyelim tatlı konuşalım” demek icab edecek…ama tatlı konuşmayacaksın… – ”En kötü huyum, fazla düşünceli olmam” falan gibi esasında melaike haresiyle dolaştığını sanan ama delhizlerinde hepimiz kadar pislik taşıyan insanların üzerine su tut… – Sevmedikleri şeylere not veren ve küçümseyen insanlara karşı anlayışlı ol…Kendi haklarında çözemedikleriyle başetme yolları belki de budur… – Hayatlarında çok az şey yapmalarına rağmen sanki beyin loblarını hergün birbirine vurdurdukları nörolojik kardiyolar yapıyorlarmış da dinlenmeye çok ihtiyaçları varmış gibi takılan ve yaptıkları her tatile ”kafa dinleme” diyen arkadaşlarınla dalaş… – Anlayışın kredi kartından bir farkı olmadığını, birileri harcadıkça kalan limitin bir gün kart iptaline sebep olacağını anla…anlat…elleri tuzluk yapma… -İşaret Zamiri…Hayatta bir insan için en zor durumlardan biri, işaret zamiri olmaktır belki de. Böyle yazmama rağmen ben de bazen aynı hataya düşüp, insanları zamirleştiriyorum. ”Bununla geçen gün oturuyoruz” dediğin bir an, zor durumda kaldığın andır. Bunu yen…Zamirleştirirsen, zamirleşirsin…Bitaraf olursan, bertaraf…olmazsın abi…olmazsın… -Taksici ekolayzırı gibi yaşayan insanların 80 altlarını ve 12K üstlerini kısmalarına yardımcı ol… -Alkış üzerine düşünceler…Dünyanın en basit ritmi 4/4 e alkış tutamayıp, dünyanın bırak dans etmeyi, sayamadığı 9/8 e göbek atan memleket ahalisini, uzuncana bir kızılcık sopası ile eğit…ama 9/8 e dokunma…9/8 candır…canandır… -Çaldıklarını, yaptıklarını çok büyüten müzisyenlerin aslında yazdıklarının ve çaldıklarının sahibi olmadıklarını, bir paratoner gibi bu fikri çekebildikleri için şükretmeleri gerektiğini, atılan havanın kendilerine fırtına olarak döneceği temasıyla çal…Ego tavan olunca, müzik talan olur… – Kendi hakkında gereksizce yazdıkların için bazı insanların seni tanıdıklarını sanıp sanki yıllardır arkadaşmışsınızcasına seninle gereksiz bir samimiyet içinde konuşacağını ama onları hakettikleri gibi ziyadesiyle bozduktan sonra üzüleceğini unutma…

şimdi bunları unut…rahatla… elimdeki ipin ucunda sallanan topa bak…. baaaakkkkkk.. baaaaaa….. bbbbbbb…….. …….. ……..

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page