top of page

Tarkan Fanta Turnesi…2012…Kahramanmaraş-Adana…Strange Days…

Ertelenen Şanlıurfa konserinden kısa bir yolculukla Kahramanmaraş’a geldik. Otelimiz şehrin biraz dışında olduğu için yol üstünde bir benzincide sigara almak için durduk. Benzin istasyonunun kasasında çalışan arkadaşın elinde Dostoyevski’nin ”Yeraltından Notlar” ı vardı. Okuduğu o kitapla belki de mazot kokularından, euro dizelden ayrılıp kısa süreliğine de olsa başka yerlere gidebilme isteği taşıyan bu arkadaşı takdir ettim.

Hava sıcak ve nemliydi. Zaten çok geçmeden yağmur indi. Ertesi gün konserden önce hayatımda gördüğüm en şiddetli yağmurlardan birine tanık oldum. Biz kulise zor kaçabilirken seyircinin o kadar ıslanıp yine de tüm gece aynı çoşkuyu taşımasına bayıldık. Ses mühendisimiz Zacha, konser öncesi yerine geçerken bulduğu bir çöp torbasını üstüne geçirmek zorunda kaldı…

O gece kuliste hayvan gibi takılıp, alemden aleme koştuğumuz, eğlence dolu anlardan bir kuple…

Pek çok başka şehire maledilmiş ürünün asıl merkezinin Kahramanmaraş olduğunu söylüyor halkı. Biber ve acı türevleri gibi…Reklam yapmıyormuş Maraş’lı. Zaten zenginmiş. Gerek yokmuş. Yine de güzel bir şehir değil Maraş. Öylesine bir şehir yapılmış oraya o kadar. Baraj gölü güzel görünüyor. Galiba tek manzara diyebileceğim görüntü o.

Konser günü Volkan’la bakırcılar çarşısını dolaştıktan sonra bindiğimiz taksi şöförü, hayatımda rastladığım en malzeme verici insanlardan biriydi. Her türlü cambazlığı yapıp sağa sola söyleniyordu arkadaş. Emniyet kemeri takmamı gereksiz gördüğü için yaşadığımız kısa diyaloğun ardından otele geldiğimizde inerken bana ettiği,” Nasıl?Güzel miymiş emniyet kemerim?” demesi herşeye noktayı koydu. Bu arada grubun doktoru İlhan da aynı arabaya rast gelmiş ve onda da hikayeler vardı…

İzmir’in Hasan Tahsin’i gibi, Maraş’ın da Sütçü İmam’ı var. Lisede bir gün tarih dersinde Sütçü İmam hikayesi sınıfa okunurken kaçtığı ve Fransızlarca aranmaya başladığı kısım geldiğinde arkadan birinin ”Süte su karıştırıyormuş” diyerek hepimizi yerlerde süründürmesini de unutamam…Kimdi acaba o?

Bu turnenin en ciddi konusu Matthew’in gitar çalmaya başlaması. Konserler arası yolculuklarda elinden bırakmadığı gitarıyla kısa sürede bu kadar ilerlemesi, Ayhan ve Can’ın hem takdir hem de kıskançlığı ile karşılandı:) Gruba üçüncü bir gitar vitüözü mü geliyor ne?..

Adana Hilton’da kalırsanız bilin ki oda servisinden 2 liralık su söylediğinizde 7 liralık servis ücreti alıyorlar. Odaya ne söylerseniz söyleyin bu sokuluyor. Olacak iş değil.

Adana’da konser çalmak zor. En öne kadar gelip sahneye saçma sapan hareketlerde bulunan, anahtarlık atan, güvenlikleri aşmaya çalışıp izin alamayınca da kavgaya niyetlenen insanlar görüyorum her Adana konserinde. Bu çok az kentte oluyor. Halkı bu insanlar nedeniyle cezalandırmamak gerek, biliyorum. Ama sadece böyle insanların davranışları yüzünden Adana gibi şehirlerde çalmak insanın içinden gelmiyor.Bu da bilinsin…

Koço restaurant bence bu turnenin yemek adına en önemli yerlerinden biri olmaya aday. Adana’ya gelirseniz mutlaka gidin. Alkol de var…

Son günlerde bizim aramızda da askeri bir uçağımızın Suriye tarafından düşürülmesi konuşuluyor hep. Yine başkalarının savaşında gencecik insanlar gidiyorlar, gidecekler. Olaysız bir bölge olacak mı buralar bilemiyoruz. Umarım herşey kavgasız çözülür. Ama bu romantizm ile yaşanmaz. Biliyorum…

alp

Ertelenen Şanlıurfa konserinden kısa bir yolculukla Kahramanmaraş’a geldik. Otelimiz şehrin biraz dışında olduğu için yol üstünde bir benzincide sigara almak için durduk. Benzin istasyonunun kasasında çalışan arkadaşın elinde Dostoyevski’nin ”Yeraltından Notlar” ı vardı. Okuduğu o kitapla belki de mazot kokularından, euro dizelden ayrılıp kısa süreliğine de olsa başka yerlere gidebilme isteği taşıyan bu arkadaşı takdir ettim.

Hava sıcak ve nemliydi. Zaten çok geçmeden yağmur indi. Ertesi gün konserden önce hayatımda gördüğüm en şiddetli yağmurlardan birine tanık oldum. Biz kulise zor kaçabilirken seyircinin o kadar ıslanıp yine de tüm gece aynı çoşkuyu taşımasına bayıldık. Ses mühendisimiz Zacha, konser öncesi yerine geçerken bulduğu bir çöp torbasını üstüne geçirmek zorunda kaldı…

O gece kuliste hayvan gibi takılıp, alemden aleme koştuğumuz, eğlence dolu anlardan bir kuple…

Pek çok başka şehire maledilmiş ürünün asıl merkezinin Kahramanmaraş olduğunu söylüyor halkı. Biber ve acı türevleri gibi…Reklam yapmıyormuş Maraş’lı. Zaten zenginmiş. Gerek yokmuş. Yine de güzel bir şehir değil Maraş. Öylesine bir şehir yapılmış oraya o kadar. Baraj gölü güzel görünüyor. Galiba tek manzara diyebileceğim görüntü o.

Konser günü Volkan’la bakırcılar çarşısını dolaştıktan sonra bindiğimiz taksi şöförü, hayatımda rastladığım en malzeme verici insanlardan biriydi. Her türlü cambazlığı yapıp sağa sola söyleniyordu arkadaş. Emniyet kemeri takmamı gereksiz gördüğü için yaşadığımız kısa diyaloğun ardından otele geldiğimizde inerken bana ettiği,” Nasıl?Güzel miymiş emniyet kemerim?” demesi herşeye noktayı koydu. Bu arada grubun doktoru İlhan da aynı arabaya rast gelmiş ve onda da hikayeler vardı…

İzmir’in Hasan Tahsin’i gibi, Maraş’ın da Sütçü İmam’ı var. Lisede bir gün tarih dersinde Sütçü İmam hikayesi sınıfa okunurken kaçtığı ve Fransızlarca aranmaya başladığı kısım geldiğinde arkadan birinin ”Süte su karıştırıyormuş” diyerek hepimizi yerlerde süründürmesini de unutamam…Kimdi acaba o?

Bu turnenin en ciddi konusu Matthew’in gitar çalmaya başlaması. Konserler arası yolculuklarda elinden bırakmadığı gitarıyla kısa sürede bu kadar ilerlemesi, Ayhan ve Can’ın hem takdir hem de kıskançlığı ile karşılandı:) Gruba üçüncü bir gitar vitüözü mü geliyor ne?..

Adana Hilton’da kalırsanız bilin ki oda servisinden 2 liralık su söylediğinizde 7 liralık servis ücreti alıyorlar. Odaya ne söylerseniz söyleyin bu sokuluyor. Olacak iş değil.

Adana’da konser çalmak zor. En öne kadar gelip sahneye saçma sapan hareketlerde bulunan, anahtarlık atan, güvenlikleri aşmaya çalışıp izin alamayınca da kavgaya niyetlenen insanlar görüyorum her Adana konserinde. Bu çok az kentte oluyor. Halkı bu insanlar nedeniyle cezalandırmamak gerek, biliyorum. Ama sadece böyle insanların davranışları yüzünden Adana gibi şehirlerde çalmak insanın içinden gelmiyor.Bu da bilinsin…

Koço restaurant bence bu turnenin yemek adına en önemli yerlerinden biri olmaya aday. Adana’ya gelirseniz mutlaka gidin. Alkol de var…

Son günlerde bizim aramızda da askeri bir uçağımızın Suriye tarafından düşürülmesi konuşuluyor hep. Yine başkalarının savaşında gencecik insanlar gidiyorlar, gidecekler. Olaysız bir bölge olacak mı buralar bilemiyoruz. Umarım herşey kavgasız çözülür. Ama bu romantizm ile yaşanmaz. Biliyorum…

alp

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page